31 Mayıs 2011 Salı

Kardeş Bitkiler bostanı mayıs 2011

Tahtacıörencik köyünde sebze yetiştiriciliği ile uğraşan Necati Bey kışın bizden yerel domates tohumu istemişti. Bizde ona daha önceden Yeşilöz ve Güneşköy'den temin ettiğimiz bir miktar yerel domates tohumu verdik. O da bu tohumlardan fide üretip bir de üstüne Tahtacıörencik'in yerel biber ve patlıcan fidelerini de ekleyerek geçen hafta bizlere teslim etti. Aslında bu yaşanan olay yerel tohumların korunup çoğaltılmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Bu fideleri geçen hafta(22mayıs) Kardeş Bitkiler küçük bostanımıza diktik. Domates, biber ve patlıcan fideleri dikimi yapıldı, damla sulama boruları yeni fidelere göre tekrar ayarlandı. Deneme amaçlı olarak birkaç adet de melez (hybrid) tohumdan üretilen fide de diktik. Sanırım sezon sonunda farkı göreceğiz.

Nisan sonunda ise deneme amaçlı 2 adet yerel Yeşilöz küpe domatesi fidesini bostanımıza dikmiştik. Hatta o zaman köyden bize dikim yapmak için çok erken olduğunu söylemişlerdi ama artık şanstan mı yoksa Yeşilöz küpe domateslerinin dayanıklılığından mı bilinmez ilk diktiğimiz 2 fide oldukça iyi gelişmiş durumda.

Nisan'da dikilen Yeşilöz(Güdül-Ankara) küpe domates fidesi 28 mayıs tarihi itibariyle durumu aşağıdaki resimlerde görülebilir. Neredeyse çiçek açmak üzere



28 mayıs itibariyle Kardeş Bitkiler bostanının (küçük bostan) durumu da aşağıdaki resimde görülebilir. Bakla, burçak ve mürdümüklerin arasına diktiğimiz domates, biber ve patlıcanlar.


Eşek baklası ve üzerindeki uğurböceği. Yararlı böcekleri çekmesi açısından iyi bir seçim gibi :)


Büyük bostan'da Yeşilöz peygamber arpası ve aralarında tohumlarını Ulus'tan aldığımız burçaklar gelişimleri oldukça iyi.


Acıbakla, gelişimleri çok iyi, çoğu çiçek açtı, güçlü bir bitki.



Geçen hafta dikilen fidelerimiz bu sene bahar aylarının aşırı yağışlı geçmesinden dolayı pek susuz kalmadılar ancak gündüz aşırı sıcaklardan dolayı yüzey toprağı çıplak olduğundan aşırı çabuk kuruyor ve toprak çatlıyordu. Bu sebeple bu hafta arazideki meşe ağaçlarının diplerine dökülmüş yaprak, palamut, dalları el arabasıyla taşıyarak fidelerin diplerine sererek malç (mulch) yaptık.



Böylece fidelerin yüzey toprağı nemi daha uzun süre tutacak ve çürüyen yaprak,dal,palamut sapları gibi organik maddeler de toprağı besleyecek, yani yeşil gübre olacak.

Çıplak yüzey (toprak çabuk kuruyor ve çatılyor)


Malçlı yüzey (toprak daha uzun süre nemli kalıyor, bitki kökü sıcaktan daha az etkileniyor)

Güneşköy ve "Bahçemiz 2011" projesine katılım çağrısı


"Güneşköy nedir, kimdir, neler yapar?". Anlatmak kolay değil, ama deneyeceğim. Anlatmak kolay değil, çünkü Güneşköy ile tanıştığım 2007 baharından bu yana, ve elbette bunun çok öncesinden beri, Güneşköy'ün çalışmalarına sayamayacağım kadar çok insanın katkısı; Güneşköy'ün de bizlere, doğaya ve yaşama sayamayacağım kadar çok katkısı oldu. Güneşköy yalnız Ankara için değil, bütün Türkiye ve hatta bütün dünya için, doğayla uyumlu üretim ve yaşam pratiklerine yönelik katılımcı çalışmaların önde gelen örneklerinden biri oldu.

Kimisi Hisarköy'eki 70 dönümlük arazi üzerinde, kimisi de şehirde, ama hepsi de doğayla uyumlu ve barışçı bir toplum vizyonuna dönük çok sayıda proje, atölye çalışması, üretim, paylaşım ve iletişim gerçekleşti. Bunlar arasında
  • Bahçemiz Projesi gibi ekolojik tarım çalışmaları,
  • Biyoyakıt ve Güneş Serası gibi model uygulamalar,
  • Ekolojik arazi restorasyonu ve ağaçlandırma çalışmaları
  • Kerpiçten kulübe, saman balyasından ev gibi ekolojik mimari çalışmaları,
  • Hisarköy'lü çocuklarla atölye çalışmaları, Hisarköy halkıyla ekolojik üretim konusunda bilgilendirme sohbetleri ve köyde organik tarıma geçişinin sağlanması gibi yerele dönük çalışmalar
dışında, Güneşköy'lülerin alt çalışma gruplarının ve tek tek bireylerinin gerçekleştirdiği
  • Tekel İşçileri eylemine, Anadolu'yu Vermeyeceğiz hareketine verilen destekler,
  • Toroslar'da ve Anadolu'nun diğer köşelerinde Kültür Köyleri oluşturma çalışmaları,
  • EDE (Ekolojik Tasarım Eğitimi) çalıştayları,
  • “Dragon Dreaming” ve Onarıcı Çemberler gibi, ortak niyetli topluluklara yönelik, kolektif çalışma, iletişim ve sorun çözme yöntemlerini teşvik eden çalışmalar,

ve mutlaka burada atlamış olduğum daha birçok girişim gerçekleşti.... Güneşköy'de ve çevresinde doğan, orada filizlenen pek çok fikir ve etkileşim bambaşka yerlerde meyveler verdi: Permakültür çalışma grupları, Ankara ve İstanbul'da EDE iletişim ve çalışma grupları, Kardeş Bitkiler gibi yeni katılımcı ekolojik köy girişimleri... Bir yerden sonra Güneşköy'ün ve Güneşköy'lülerin çalışmalarını anlatmaya çalışmak anlamsız hale geliyor: Tanıyanların iyi bildiği gibi, Güneşköy'ün içinde, yakınında, çevresinde duran pek çok insanın yaşamının her günü yeni yaratımlarla, yeni paylaşımlarla dolu.

Güneşköy'ün bütün bu çalışmaları arasında, 2006 yılından bu yana her yıl (planlama, üretim ve dağıtım aşamalarındaki büyük zorluklara ve zaman zaman sezonun zarar edilerek kapatılmasına karşın), kararlılıkla, inançla, toprağa ve insana duyulan sevgiyle sürdürülen Bahçemiz Projesi'nin çok ayrı bir yeri var. “Bahçemiz”, Buğday Derneği'nin 2005 ve 2006 yıllarında İstanbul Cumhuriyetköy'de gerçekleştirdiği “Bahçe” projesinin, başka bir coğrafyada da olsa devam etmesini sağladı. Her yıl ortalama 80 destekçi ile yürüyen bu proje, ekolojik yaşam çalışmalarında katılımcılığın en güzel örneklerinden biri oldu. Permakültür ilkelerine uygun şekilde, doğal tarım uygulamaları çerçevesinde düzenlenen bostan alanı, Hisarköy'lülerin organik tarıma geçişi için örnek teşkil etti. Proje sayesinde yıllardır Ankara'daki pek çok insan kendisi, aileleri, çocukları için doğal, besleyici, güvenli, sağlıklı gıdalara erişim sağladı. Üretim sezonu boyunca Güneşköy arazisine, bostanımıza düzenlediğimiz toplu ziyaretler sırasında, bizim gibi kent insanları toprağa dokunma, sebze üretim süreçlerini bizzat gözlemleme ve katılma şansı buldu. Güneşköy ziyaretlerimizin nasıl geçtiğiyle ilgili fikir sahibi olmak isteyenler için: Ali Gökmen Hoca'mız kaleminden 2009 Bahçemiz Katılımcı Ziyareti Günlüğü .Bir de tabii, Claire'in blogu.

Güneşköy'le ilgili daha pek çok bilgiyi, blog yazısını ve fotoğrafı http://www.guneskoy.org.tr adresindeki Web sitesinde bulabilirsiniz. Bir de buraya tıklayarak indirebileceğiniz bir broşür var; gerçi tarihi biraz eski (2007) ama, Güneşköy'ün amaçlarını ve çalışma alanlarını özet bir şekilde anlatıyor. Bostandan fotoğraflar da!

Güneşköy'deki çalışmaları izlemek, katılmak, sürecin bir parçası olmak için Güneşköy e-posta iletişim listesine (yahoo group) üye olabilirisiniz: http://health.groups.yahoo.com/group/guneskoy/
Aşağıdaki çağrı metni ile sizleri bir kez daha “Bahçemiz 2011” projesinin katılımcısı destekçisi, parçası olmaya davet ediyoruz! Katılım formunu ise şu adresten indirebilirsiniz:

Güneşköy Bahçemiz 2011 Katılım Formu

Sevgiler,
Ceyhan

===========================================

Sevgili Güneşköy Dostları,

Bahçemiz 2011 başlıyor!
Ailenizi doğal ürünlerle sağlıklı beslemek, doğaya daha az zarar vermek, doğal koşullarda yetiştirilen sebzeleri çiftçiden doğrudan almak, ürünün yetiştiği bahçeyi ziyaret edip çalışmalara katılmak ister misiniz? Bu sorulara cevabınız evet ise sizi Bahçemiz 2011 projesine katılmaya davet ediyoruz! 

Bu proje kapsamında, Kırıkkale Hisarköy'deki 75 dönümlük arazimizin 10 dönümlük kısmında ve 108 m2 genişliğinde seramızda, tamamen ekolojik yöntemlerle sebze üretip, Bahçemiz projesine katılacak yaklaşık 80 aileye -size- her hafta dağıtmayı planlıyoruz.

Beş yıldır sürdürmekte olduğumuz Bahçemiz projesinin bu yıla ait kısmı Bahçemiz 2011 çalışmaları başladı. İki yıldır bahçede yeni bir yöntem ile ekim yapıyoruz. Yükseltilmiş yataklar hazırladık ve çok iyi sonuç aldık. Artık toprağı sürmeden ekim yapabiliyoruz. 

Bu sene tohumlarımızın büyük bir bölümü geçen seneki bahçemizden ve organik tohum üreticisi Yalova’da Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Merkezi’nden ve ASGEN firması’ndan geliyor. Ürün yelpazemiz ektedir. Bahçemiz projesi çok küçük boyutlu olmasına rağmen, ülkemizin gıda güvenliği ve köylerimizin sürdürülebilirliği için iyi bir örnek olmuştur. Bu projenin özenle korunması gerektiği kanısındayız.

Geçen yıl haftada 2 gün (Pazartesi/Perşembe günleri) 35 ve 40’ar kutu dağıttık ve neredeyse tüm Ankara’yı dolaştık. Bu durum hem bütçemizi zorladı hem de karbon ayak izimizi arttırdı. Bu nedenle, bu sene yapılacak başvurulardan, grup başvurularına ve aynı adreste veya aynı bölgede toplananlara öncelik vereceğiz. Grupların en az 5 kişilik olması tercih sebebidir.  

Dağıtımımız Ankara ili merkezi için geçerlidir ve hafta içi bir gün, verilen adrese yapılacaktır. Başvuru sayısına göre dağıtım planlaması yapılacak ve sizlere bildirilecektir.

Bu sene arazimizde Tarım Bakanlığı’nın desteğiyle başlatılan ‘Güneş Serası’ projesi tamamlanmak üzeredir. Seranın bitmesi durumunda üretimimize destek olacaktır. 

Katılım için ekte verilen formu doldurup, ctemurcu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. 

Konu ile ilgili her türlü sorunuzu yine ctemurcu@gmail.com adresine yazabilir ya da 0533 211 91 08 nolu telefonu arayabilirsiniz.

Lütfen bu iletiyi ilgilenebileceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza da gönderiniz.

Saygılarımızla,
Ceyhan Temürcü


EK BİLGİ
1. Bahçemiz projeleri her yıl yeniden başlatılır, daha önce projeye katılmış olsanız bile ekteki formu doldurup katılımınızı yinelemeniz gerekmektedir.

2. Form üzerine diğer beklentileriniz ve düşüncelerinizi de yazabilirsiniz.

3. Destekçi sayısı en fazla seksen kişi olacaktır ve ilk seksen başvuru işleme konacaktır.

4. Formu şimdi doldurmanız ödemeye hemen başlamanız anlamına gelmiyor, ödemeye başlama form üzerindeki seçeneğinize göre gerçekleşecektir.

5. Dilerseniz ödemeyi bir kerede yapabilirsiniz. Ya da belirtilen taksit tutarlarının altında kalmayacak şekilde kendiniz taksitlendirebilirsiniz.

6. Tüm başvuru sahiplerinin e-posta adresleri Güneşköy haberleşme listesine eklenecektir ve proje ile ilgili bilgilendirmeler bu listeden yapılacaktır.

ÜRÜN YELPAZESİ:
No
Ürün
No
Ürün
1
bakla
13
Kıvırcık
2
Balkabağı
14
Lahana
3
Bamya
15
Maydanoz
4
Biber dolma
16
Patates
5
Biber sivri
17
Patlıcan
6
Brokoli
18
Pazı
7
Domates
19
Pırasa
8
Fasulye
20
Roka
9
Salatalık
21
Semizotu
10
Ispanak
22
Soğan
11
Kabak


12
Kavun



27 Mayıs 2011 Cuma

"Anadolu'yu Vermeyeceğiz" kampçılarına ziyaret...




Dün akşam, (26 Mayıs 2011) Kardeş Bitkiler ekibi olarak "Anadolu'yu Vermeyeceğiz" yürüyüşçülerini ziyaret ettik. Yaklaşık 40 gündür yürüyen bu insanlar, derelerinin satılmasına,ellerinden alınmasına,madencilerin yaşam alanlarını talan etmesine, kurulması planlanan nükleer enerji santrallerine ve yasalaşması halinde Anadolu'nun tüm doğasında yıkım etkisi yaratacak olan tabiatı koruma kanununa karşı Anadolu'nun dört bir yanından atları, eşekleri, çocukları ve çadırlarıyla yollara düştüler. Basına da yansıdığı gibi kervanlar Gölbaşı'nda buluşup Ankara'nın içine yürüyeceklerdi ancak polis tarafından yürüyüşün yasal olmadığı gerekçesiyle engellendiler. Direnmeye devam ettiler ve Gölbaşı'nda yaşam alanlarını kurtarana kadar kamp kurmaya karar verdiler. Bir başka grup da Odtü Vişnelik tesislerinde kamp kurdu. Şimdi Anadolu'nun insanları ve diğer tüm canlılarının özgürlüğü için her zamankinden çok desteğe ihtiyaçları var. Kamp yerleri Gölbaşı'nı geçtikten sonraki Starpet benzin istasyonunun tam yanı,diğer grup Odtü Vişnelik tesislerinin içinde meyvelikte.Her iki grubun da desteğe gerçekten ihtiyaçları var, imkanı olan herkes ziyaret etmeli. Daha uzunca bir süre orada olacaklar.

Ayrıntılı bilgi için http://vermeyoz.net/

https://picasaweb.google.com/tahtaci.orencik/Golbasi#
https://picasaweb.google.com/tahtaci.orencik/VISNELIK#

24 Mayıs 2011 Salı

damla sulama sistemi



Mayıs ayının ortalarında ağaçlarımızı sulamak için damla sulama sistemi kurdurduk. Henüz su şebekesi çektiremediğimiz arazimize 2 tonluk bir depo alıp damla sulama sistemini tüm ağaçları ve bostanımızı da kapsayacak şekilde kurdurduk.Bu sırada kurulumu yapan usta bize sistemin nasıl kurulduğunu da öğretti.

Damla sulama sisteminin ekonomik olmasının yanısıra birçok avantajı var. En önemlisi su israfı olmuyor.İstenilen bitkinin çevresinde borular daire şeklinde bağlanarak sadece istediğiniz bitkiyi sulamanıza imkan sağlıyor. Bunun yanında kullanımı kolay, sulamak için dolaşmak zorunda kalmıyorsunuz, vanayı açtığınızda tüm bitkileriniz aynı anda orantılı olarak sulanmış oluyorsunuz. Vanalar ayarlı olduğu için istediğiniz sıradaki bitkileri daha fazla ya da daha az sulayabiliyorsunuz.

Bu sene, bahar aylarında,ülke genelinde olduğu gibi bizim bölge de normalden fazla soğuk ve yağışlı geçti. Gözlemlerimiz doğrultusunda yeni fidanlarımızın hepsinin sağlıklı olduğunu söyleyebiliriz.
Nemli kalmaları ve ısı değişikliklerinden etkilenmemeleri için diplerine meşe yaprakları ile doldurduk. Özellikle karaçalı ve meşe ağaçlarının diplerinde biriken yaprak, dal, tohumların çürümesi ile bol miktarda organik madde (humus) biriktiğini gözlemiştik. Elimizden geldiğince bu humuslu toprağı da yeni fidanların diplerine sererek yeşil gübre takviyesi yapmayı da ihmal etmedik.Böylece hem malç hem de gübreyi doğal bir yolla elde etmiş olduk.

Aşağıdaki resimde küçük ceviz fidanının çevresinde damla sulama borusu ve meşe yapraklarından oluşan yüzey örtüsü görülebiliyor. Çevresindeki tel örgü ise keçilerden korumak için. Birçok ağacın korumasını karaçalıların dikenli dallarını kullanarak yaptıysak da birkaç ağaç için tel örgü kullandık.

17 Mayıs 2011 Salı

Nesin Vakfı Çiftliği

http://www.nesinvakfi.org/projeler.php#ciftlik
İletişim: Kamuran Demirkesen
Cep: 0 532 4850938.
E-Posta: kamurandemirkesen@hotmail.com
İstanbul Çatalca ilçesinde bulunan Nesin Vakfı Çiftliği, Nesin vakfı öğrencilerinin doğal beslenmesi ve aynı zamanda doğal hayatı korumaya örnek olmak için Nesin Vakfı tarafından 2002 yılında kurulmuştur. Şu anda 43 çocuğa ve onlarla birlikte yaşayan-çalışan 12 personele bakan çiftliğimizin nam-ı diğer ismi de İnek Cenneti olarak da bilinmektedir.
Çiftliğimizde bulunan 20 büyükbaş, 100 kümes hayvani, 20 koyun-koç ve kuzu Nesin Vakfı ailesini süt, yoğurt, peynir, tereyağı ve yumurtasıyla doğal olarak beslemektedir. 5 dönümlük bahçemizde ise neler yetişmiyor ki; domates, biber, patlıcan, kavun, karpuz, salata, fasulye vb tüm bahçe ürünleri...
Ürünlerimiz tamamen doğal, ilaçsız.  Ürünlerimizi hayvanlarımızın bakımında bize yardım eden bir ablamız yapıyor. İstanbul’dan doğa-dostu bir grup gönüllü arkadaş, çiftliğin ve cevizliğin permakültür ilkelerine göre düzenlenmesi ve sürdürülebilir bir sistem kurulması ile ilgili olarak onlarla bizimle birlikte bir proje başlatmış durumda.
Tereyağımızı sütü pişirip, yoğurt gibi mayalayıp yayıkta yayıp yağını alarak yapıyoruz. Fiyatı: 30 TL/kg.
Kaşar peynirimizi yaparken sütü ılıyıncaya kadar ısıtıyoruz, sonra mayalıyoruz. 3 saat sonra süzmeden önce kaynar su ile pişirip torbalıyoruz. 6 saat sonra kesip tuzlayıp paketliyoruz. Kargo dahil fiyatı 30 TL/kg
Beyaz peynirimizi yapmadan önce sütü kaynatıyoruz. Sonra mayalayıp 3 saat sonra süzüyoruz. 6 saat sonra kesip tuzlayıp paketliyoruz. Kargo dahil fiyatı 25 TL/kg

3 Mayıs 2011 Salı

Nisan sonu, Süverikaşı'nda...



Nisan'ı Mayıs'a bağlayan haftasonu yine arazimizdeydik. Bu sefer kulübeyi temizledik ve iyice düzenledik. Vidalayamadığımız yerleri birkaç çivi takviyesi ile sağlamladık. Arkadaşımız Hakan yeteneğini konuşturup tahta artıklarından küçük raflar yaptı.Nilüfer de kulübeyi iyice temizledi.
Kadın eli değdiği zaman bir başka oluyor :)



Kulübenin çevresindeki meşeleri daha önce Aliihsan,Sevtap,Nilüfer ve Ülkü budamışlardı. Budanan meşeler de diğerleri gibi yapraklanmaya başladı. Umuyoruz ki daha hızlı büyürler ve bize hem gölge de hem rüzgar siperi görevi görürler. Şimdilik boyları 2-2,5metre civarında. Sanırım yaz sonuna doğru farkı göreceğiz.




















Fotoğrafa makinamızın pili bitene kadar bitki resimleri çekmeyi de ihmal etmedik.

Kediotu



















Aşağıdaki bitkileri çok uğraştım ama tanımlayamadım,bitkiler hakkında çok az bilgi sahibi olduğumdan tanımlamak da oldukça zor oluyor. Bitki uzmanı arkadaşlardan yardım bekliyoruz.
(Ekleme: meyvelitepe'ye çok teşekkürler! Birinci resimdeki Lathyrus leucanthus, ikinci resimdeki Trifolium repens ( beyaz yonca) )



Yaban eriği (prunus divaricata)


Arazimizin küçük yabanıl alanlarında gezinirken karaçalıların arasında keçilerin katliamından kurtulmuş birçok yaban eriği (prunus divaricata) ağacının büyümüş olduğunu farkettik. Biraz çalıları budayınca iyice ortaya çıktılar, boyları 50cm ile 1,5 metre arasında değişiyor. Baharın gelmesi ile çalılardan önce yapraklanmaları onları farketmemizi sağladı.
Bunun dışında birçok alıç (crataegus orientalis) ağacı da yine meşe ve çalıların arasında yaşam mücadelesi veriyordu.




Alıç(crataegus orientalis)


Aşırı sıcağa ve kuraklığa çok dayanıklı olan alıçlar, kötü topraklarda ve resimde de görüleceği gibi yoğun taşlık bölgelerde bile yaşayabiliyorlar.Alıçlar, kendilerini karmaşık-dikenli dalları ve sürgünleri ile korumaya almışlar.Yine de küçükken küçük-büyükbaş hayvanlara yem olma tehlikesi ile karşı karşıyalar.


Arazimizde doğal olarak yetişen bu ağaçların yanısıra kimini fidanlıktan kimini ise dere kenarından ya da köyümüzün muhtarı Necati Bey'den temin ettiğimiz yaklaşık 70 adet fidanı sonbaharda dikmiştik. Görülüyor ki diktiğimiz ağaçların çok büyük bir kısmı tuttu ve birçoğu da yapraklandı.

Dere kenarından Necati Bey ile aldığımız Ayva


Behiçbey fidanlığından aldığımız Dişbudak yapraklı akçağaç (Acer Negundo)




Bostana gelince burçak ve arpalar karışık bir şekilde gelişmeye devam ediyorlar. Bakalım bu karışık ekim nasıl sonuç verecek hepimiz merak ediyoruz. Acıbakla ve eşek baklaları da 10-15cm boyuna ulaştılar. Birkaç hafta önce ektiğimiz nohutlar daha çıkmamış. Turplar da küçük ama yoğun filizlendikleri için nasıl gelişirler kestiremiyoruz. Bir de 2 adet yerel Yeşilöz domatesi (küpe domates) fidesi diktik ve tohum olarak 1-2 gramlık deneme ekimi yaptık.

Tohumdan yetiştirmeye çalıştığımız ağaçlardan akçaağacın çimlendiğinden daha önce bahsetmiştik. Şimdi de atkestanesi ağacları filizlenmiş ve oldukça iyi gelişmişler boyları 10cm'e ulaşmış. Bakalım bu ağaçlarımızı yaşatabilecekmiyiz.

Şimdilerde hepimiz yoğun bir şekilde arazimize su çektirmek için faaliyetlere başladık, Tüm olasılıkları değerlendiriyoruz ve havalar ısınmadan bir sulama sistemi kurmayı planlıyoruz. En kötü ihtimalle depo ile damla sulama sistemi kurmaya çalışacağız. Su işini hallettikten sonra hızla ağaç ve bostanlarımızı çitle korumaya alacağız. Bu zamana kadar karaçalı korumalarının etkili olmasını umuyoruz.

Doğal Besin Bilinçli Beslenme grubunun son toplu siparişinde Tahtacıörencik köyü ürünlerine sumak, kekik ve üzüm pekmezi gibi yeni ürünleri de dahil ettik. Sumaklar, bu bölgenin sulak kesimlerinde doğal olarak yetişen derici sumağı ağacından toplanıp öğütülerek elde ediliyor. Yapılışı ile ilgili daha detaylı bilgi edinmeye çalışacağız. Kekikler ise dağdan toplanıyor. Bu tip yabani meyve,yemiş ve baharatların tanıtılması şehirde talep eden insanlara ulaşması ve kullanılması çok önemli. Böylece doğal olarak yetişen bu türler, toplanıp işlenmesi ile gelir kaynağı olacak, dolayısıyla doğal-yerel türlerin korunması da mümkün olacak.